Kendi Check-Up'nızı Kendiniz Yapın

Gerek mevsim geçişlerinden gerekse yılların etkisi ile vücudun değişik bölgelerinde birbirinden farklı cilt problemleri meydana gelebilir. Bu problemlerin ne olduğunu, hızlı bir şekilde uygulayabileceğiniz bakım önerilerini, cildi ve dokuyu sıkılaştıran yöntemleri bilin ve kendi kontrollerinizi kendiniz yapın.

CİLDİNİZDE KURUMA VARSA VE PUL PUL DÖKÜLÜYORSA

Cildinizin kuruması sizi olduğunuzdan daha yaşlı gösterdiği gibi bakımsız bir etkide yaratır. Ne kadar makyaj yaparsanız yapın, kendini göstermez ya da cildi yapaylaştırır. Peki, cildimin kuruduğunu nasıl anlayabilirim diyorsanız vücudunuzun kuruluğa dair verdiği sinyallere kulak vermelisiniz.
Aşırı derecede nem kaybına uğrayıp, kuruyan cilt özellikle de bacakların ön bölümünde, uylukların yan taraflarında, sırtta ve kalçalarda donuk bir görünüme sebep olur. Bazı zamanlar da bu kurumaya kaşıntı ve pul pul dökülen bir görüntü de eşlik eder.
Peki, vücudunuzdaki bu aşırı kurumanın nedenleri nelerdir? Vücut derinizde cildinize göre daha az miktarda yağ bezleri bulunur. İlerleyen yaşınız ile beraber cildin yağ kaybı artar ve buna bağlı olarak nem oranı da azalır. Bunların dışında ise çevresel faktörler ve ya yanlış temizleme ve bakım programı da cildin aşırı kurumasına neden olur.
Nasıl önlem alabilirsiniz? Kuru cilt diğer cilt tiplerine göre daha fazla bakım ister. Her gün mutlaka cildinizin nem oranını koruması için krem sürmeniz gerekir. Uzun ve sıcak banyolardan uzak durmalısınız çünkü bu banyolar vücudunuzun daha fazla nem kaybetmesine yol açar. Aşırı miktarda duş jeli de kullanmaktan kaçınmalısınız. Ayrıca, omega-3 yağ asitleri bulunduran kapsüller kullanmak da kuruluğa karşı vücudu atağa geçirirler ve içeriden etki gösterirler. Cildinizdeki nem oranını korumakta en önemli faktörün gün içerisinde bol miktarda su içip, hücreleri beslemek olduğunu unutmayın!
Acil çözüm: Duş aldıktan hemen sonra hafif nemli cildinize jojoba, badem ve ya makadamya yağını yedirin. Haftada üç dört kez uygulayacağınız bu yağlar kısa sürede etkisini göstereceklerdir.

DEKOLTENİZDE KIRIŞIKLIK VARSA

Kırışıklığın iyisi kötüsü elbette yoktur. Kırışıklık kırışıklıktır ancak bazen hiç istemediğiniz zaman fark etmediğiniz bir kırışıklık çıkar karşınıza. O da dekolte bölgenizdedir. Göğüslerin üst bölgesinde bulunan bu kırışıklıklar, bazen dekoltenizde kızarıklıklar ve pigment değişimlerine yol açar.
Dekolte bölgenizdeki bu kırışıklıkların sebebi, o kısımdaki derinin çok ince olmasıdır. Dekolte bölgenizdeki bu kırışıklıkların diğer bir sebebi de fazla güneşlenmeden dolayı bu bölgenin bol miktarda ultraviyole ışınına maruz kalmasıdır.

MEKİK HAREKETİ

Bu gölgeyi oluşabilecek diğer kırışıklıklardan korumak ve var olanların görünümünü azaltabilmek adına yatarken yan olarak değil sırt üstü olarak yatmalısınız. Göğüslerinize iyi oturan, tam ölçüsünde sutyenler giymelisiniz. Yaz aylarında ise güneşin zararlı etkilerine maruz kalmamak için muhakkak güneş koruma faktörlü ürünler kullanmalısınız. Ayrıca bu görüntüyü yok etmeyi aklınıza koyduysanız günde en az 30 mekik çekmelisiniz.
Vücut kremleri bu bölgeyi şekil verirler ancak ek olarak sıkılaştıran ve dolgunlaştıran bir dekolte kremi kullanmakta sorununuza bir nebze yararlı olacaktır. Duruş biçiminizde bu bölgenin görünümünde oldukça önemlidir. Omuzlarınızı arkaya atıp, omurganızı dik tutmanız da dekolte bölgenize germe etkisi yapar.

KARNINIZDA ŞİŞLİK VARSA

Karın bölgesindeki şişlikler neredeyse tüm kadınların ortak problemidir. Sabah içerisine rahat bir şekilde girdiğimiz kot pantolon akşam saatlerinde olmaz, düğmesi kapanmaz. Karın çapı akşam saatlerinde birkaç saat artmış gibi görünür. Peki, bunun sebebi nedir?

Yediğimiz, içtiğimiz her türlü besinin vücudumuzda etkileri farklıdır. Baklagiller, soğan, turp ve pırasa gibi bazı gıdalar bağırsaklarda hava oluşumuna sebep olurlar. Bunun yanı sıra kola, kahve gibi çay gibi içecekler, stres, ödem ya da gıdasız kalmak da karın şişkinliğine sebep olur.
Karın şişkinliğine dur demek de sizin elinizdedir. Yukarıdaki gıdalardan belli miktarda almalısınız. Bu gıdalar da elbette vücut için oldukça önemlidir ancak karın şişkinliği olmaması için abartıya kaçmamalısınız. Sorbitol ve maltirol gibi tatlandırıcılar bulunduran sakız ve şekerlemelerden de uzak durmalısınız. Kahve ve kola gibi içeceklerin yerine maden suyu içebilirsiniz.

Acil çözüm: Anason, kimyon ve rezene içeren çayları hepimiz iyi biliriz. Özellikle bebeklik döneminde bebeklerin bağırsak problemlerine çözüm olan bu doğal bitkilerin yaşınızla hiçbir alakası yoktur. Gün içerisinde de bu çayları rahatlıkla tüketebilir ve karın şişkinliğinize son verebilirsiniz. Karnınızdaki bağ dokusunu kuvvetlendirmek için de her gün düzenli olarak karın bakım kremi uygulamalısınız. Daha iyi bir etki almak için kremi sürerken çimdik masajı uygulayabilirsiniz.

KOLLARINIZDA SARKMA VARSA

Vücudunuzun ne kadar fit bir görünümü olursa olsun kollarınızdaki sarkmalara engel olamazsınız. Çünkü kollarınızdaki dokuların vücudunuzun zayıf ya da şişman olması ile ilgisi yoktur. Bağ dokusundaki elastik ve kolajen lifleri, yıllar içerisinde eskiye nazaran sıkılıklarını kaybederler. Kaslarınız yumuşamaya başlar ve kollarınızda eski sıkılığını kaybeder.

Kollarınızdaki bu sarkmaları ve sonucundaki kötü görünüme engel olmak için haftada en az 3 gün ağırlık ve ya alet ile çalışmalısınız. Çünkü kaslarınız cildinizdeki sıkılığı sağlarlar ve ne kadar güçlü kaslara sahip olup, onları korursanız o kadar sıkı bir vücuda sahip olursunuz. Ayrıca her gün muhakkak silisyum içeren gıdalar tüketmelisiniz. (Silisyum ayrıca saçınızı da kuvvetlendirir ve daha hızlı büyümesine yardımcı olur. Silisyum içeren besinler; kuşkonmaz, brokoli)

KUŞKONMAZ BİTKİSİ

Acil çözüm: Aromatik yağlar da düzenli uygulama sonucunda gözle görülür bir etki yaratırlar. Duşun altında, sert kıllı bir fırça ile vücudunuza yapacağınız masaj ile de kan dolaşımını hızlandırabilirsiniz. Bu yöntem ile de selülit ve sarkmaların da önüne geçebilirsiniz.

KIRIŞIKLARINIZ GELİP GEÇİCİ İSE

Gelip geçici kırışıklıklar erken yaşlarda ortaya çıkan, cildi örümcek ağı gibi saran fakat her geçen günde aynı derecede etkisini göstermeyen ufak kırışıklıklardır.
Bu kırışıklıkların sebebi, yaşam tarzının belirli günlerde daha hareketli olması ve bu hareketli günlerinde vücutta meydana getirdiği değişikliklerdir. Bu günler içerisinde daha fazla alkol, daha fazla nikotin almanız ve daha az uyumanız da ciltte olumsuz etkilerini kısa sürede gösterir.
Özellikle de 30’lu yaşların ortalarından itibaren hafta arasında gece geç saatlerde dışarı çıkmamaya ve daha düzenli bir hayat tarzına sahip olmaya özen göstermelisiniz. İçtiğiniz her bir bira ya da şaraptan sonra muhakkak bir bardak su içmelisiniz. Çünkü alkol, vücut hücrelerindeki suyu çekerek vücudu susuz bırakır. Ayrıca cildinizin kendini yenileyip, onarabilmesi özellikle gece saat 12’den önce yatmaya ve günde en az 7 saat uyumaya özen göstermelisiniz.
Yaşlılık belirtilerinden kurtulmak ya da oluşmasını engellemek adına, duştayken vücudunuza sıcak soğuk şoklar uygulamalısınız. Havlu eldiven ile yapılan peeling uygulamaları vücudunuzun ölü ve yaşlı derisinden kurtulmasına yardımcı olur. Zengin içeriğe sahip vücut losyonları, kremleri ve yağları da cildinizin en iyi dostlarındandır. Bu ürünler ile cildinizi pürüzsüzleştirip, pembeleştirebilir, daha canlı, taze ve genç bir cilde sahip olabilirsiniz.